1
Bir Tren Garı’nın Müzeye Dönüşümünün Hikayesi veya “Adaptive Re-Use”
Değişen ekonomik, kültürel ve endüstriyel uygulamalar, demografik değişimler, bakım maliyetlerinin artması, tasarlandıkları ve kullanıldıkları işleve artık uygun olmamaları gibi pek çok sebep yapıları işlevsiz hale getiriyor. Bu durum yeniden işlevlendirmenin yolunu açıyor. Karar alınırken uyumlu bir işlevin seçilmesi için dikkat edilmesi gereken pek çok husus var. Mekânsal düzene saygı duymak, mekânsal bütünlüğe zarar verecek hamlelerde bulunmamak, ölçeği ve binanın çevresiyle olan ilişkisini dikkate almak bunlardan bazıları. Fakat belki de yeniden kullanım söz konusu olduğunda en büyük başarı binanın itibarını koruyup onu sıradan bir kabuğa indirgememekte gizli. Evrensel kriterlere uygunluk açısından en temel prensip ise tersine çevrilebilirlik.
2
Eskiden yeniye bakış...
Kaiser Wilhelm Memorial Church
Yıkılanı yeniden yapmak mı yoksa o haliyle koruyup yenisini yapmak mı?
Berlin’de yer alan Kaiser Wilhelm Memorial Church savaş sırasında bombalanıyor ve büyük bölümü yıkılıyor. Kilisenin yıkılan bölümlerini tamamlamak yerine mevcut hali korunuyor ve yanına yeni, modern bir kilise yapılıyor. Kilise bugün Batı Berlin’in simgesi niteliğinde.
3
UNESCO Dünya Mirası Listesi ve İstanbul
UNESCO Dünya Mirası Listesi, insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal varlıkları tanıtmak, korunmasına dikkat çekmek, uluslararası işbirliğine imkan tanımak amacıyla, UNESCO’nun 17 Ekim - 21 Kasım 1972 tarihleri arasında Paris’te toplanan 17. Genel Konferansı’nda, 16 Kasım 1972 tarihinde “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” başlığı altında birçok devlet tarafından onaylanan bir sözleşmedir.
4
Le Corbusier
The architectural world that Le Corbusier began his work in was crawling with revolutionary changes under the strong waves of modernization and industrialization. Yet, the period saw widely dominating innovations in his work, making him one of the most well-known pioneers of the modern architecture. His highly unique concepts and principles remained alive through many decades; for instance, even today they constitute one of the main pillars of the contemporary architecture.
5
Süleymaniye'de Bir Güzellik: Fenerlik
Sokak aydınlatmalarının olmadığı zamanlarda fenerler taşınırdı. Hali vakti yerinde olanlar da konaklarının önüne fener asardı. Kapı önüne asılan bu fenerlere ilk sokak lambaları diyebiliriz. Tanzimat'la birlikte kent hizmetleri önem kazandı ve şehrin önemli bölgeleri aydınlatılmaya başlandı. Buna öncülük eden de ilk kurulan belediye olan 6. Daire yani Beyoğlu Belediyesi'di.
6
Beyoğlu Belediyesi Neden 6. Daire'ydi?
1855'te Şehremaneti kurulmasıyla İstanbul’un idari tarihinde bir dönüm noktası yaşandı. Şehreminliği makamı toplumun farklı kesimlerinden seçilmiş on iki temsilcisiyle birlikte şehir meclisini oluşturdu. Görevleri vergileri düzenlemek, yol yapmak, kentin temizliğini sağlamaktı. 1858’de İstanbul, 14 bölgeye ayrıldı. Galata, Pera, Taksim, Kurtuluş, Pangaltı, Kasımpaşa ve Tophane’yi içeren Altıncı Daire kuruldu. Beyoğlu, ilk uygulama olmasına rağmen Paris'te "Sixeme Arrondissement" diye bilinen birimin kentin en mamur bölgesi olması sebebiyle bu adı aldı.
7
Şehrin Hafızası: Sokak İsimleri
Şehrin pek çok farklı kültürel miras katmanlarından biri de sokak isimleri. Her biri bünyesinde birçok hikâye barındırıyor. Sadece sokak isimlerine odaklanmak bile ne kadar derinlikli bir şehirde yaşadığımızın farkına varmaya yetiyor. Özellikle İBB Meclisi’nde Harita Komisyonu Başkan Vekilliği yaptığım döneminde bu konuya daha da dikkatli eğilmiştim. En önemli prensip kararımız, her ne kadar bazı yerlerde talep olsa da şehrin hafızası niteliğindeki sokak isimlerinin değişimine engel olmaktı. Ancak yeni bir sokağa isim verilmesi gerektiğinde olumlu karşılık vermek önceliğimizdi.
8
Nara Özgünlük Belgesi ve Özgünlük Kavramı Üzerine
TDK Sözlük internet sitesini en sık kullananlar belirlense sanırım ön sıralarda yer alırım. Herhangi bir kelime nasıl yazılır, nasıl anlamlandırılır diye sorduğumda başvurduğum adreslerden biri. Çoğu zaman tatmin edici sonuçlar almam fakat denemekten de geri durmam. Özgünlüğü nasıl tanımlıyor diye bakınca “özgün olma, orijinal, kendine özgü bir nitelik taşıyan” ifadeleriyle karşılaştım.
9
Tarihi Bir Yapıda Bütünleme ve Anti-Restorasyon
1964 Venedik Tüzüğü, bugün hala mimarların adeta anayasası niteliğinde başvurduğu kaynak. Restorasyon çalışmaları, tüzüğün maddeleri referans alınarak hayata geçiyor. Tüzükte “…anıtsal yapıların, özgünlüklerinin korunarak gelecek nesillere aktarılması görevimiz…” ve “yapının mümkün olduğunca özgün hali ile korunması, mümkün olduğunca restorasyon ve onarımdan kaçınılması, eğer onarım zaruri ise yapılan müdahalenin ayırt edilebilir olması” gerektiği ifadeleri yer alıyor. İşte tam da restorasyon ilkelerinin özeti niteliğinde maddeler bunlar.